19 Ekim 2014 Pazar

Epey zaman olmuştu fark ettim ama yüzleşme cesaretine daha yeni yeni erişebildim. Hep mutluluğu aradık... Kimimiz başka semtlerde,kimimiz şatafatlı ışıkların altında, bazılarımız bir mum ışığında, bazılarımızsa şehrin loş sokak lambalarının altında. Kimimiz yeni ışıldayan günde,kimimiz güneşin el ayak çektiği saatlerde... Bazen bazılarımız birinin kollarında,sözlerinde ve değmeyi dilediği çok yabancı gözlerde. Bazense sadece bir nasılsında ve bazense o soruyu sormadıkları zamanlarda... Kimisi sokaklardaki çöp kovalarında, kimiside boğazın ışıkları altında çıtırdaşan çatalların arasında... Bazılarımız bu akşam kavga gürültü olmasın duasıyla girdiği evinde bazılarımızsa bu akşam eve gelirde iki laf eder beraber bir şeyler yermiyiz duasıyla girdiği evinde. Kimileri özgür olmayı dışarda,kimileride özgür olmayı istedi kendi içinde,mutlu olmak için kafi diye mırıldandı ikiside... Sanki tüm insanlık aynı dünyanın üstünde ama ağırlık her birinin ayrı ayrı üstünde... Sitem,sessizlik,karanlık,yalnızlık vesaire vesaire... Kimdi peki şu mutlu olanlar,ve neredeydi şu mutluluk? Başkaları,başka yerde...! Kimdi bu başkaları,neresiydi o başka yer? Bizdik,bizim yanımızdı. Nedendi peki bu onca arayış ve sitem? Başkalarınaydı,başka yerlereydi. Bizdik onlar bizeydi hepsi... Kendimize sövdük,kendimi aradık,kendimizi yorduk,kendimizi öldürdük! Başkaları,başka yerler hiç olmadı. En başından beri biz vardık ve bir yanımız vardı. Çocuktuk o zamanlar, çoğumuz mutluyduk. Zamanla büyüyenler mutluydu, bir anda büyüyenlerse sessiz... Sessizleri başkaları silmişti, mutluları zaman.. Sessizlerinden elinden çalınanlar vardı, mutlularınsa zamana verdikleri. Pişmanlıklar farklıydı ama kaybolan aynı! Mutluluk asla kaybolmadı..! Zamanla biz bizi kaybettik,b(iz)'i kaybettik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder