19 Ekim 2014 Pazar

 Hani varoluştan bu yana insanların cennetin huzuru ölümden sonrasına,cehenneminse her defasında aldıkları nefesle kainata bulaşmasına inanmıştır ya hep,ne saçma bi inançtır o! Ne bencilcedir,ne ahlaksızcadır...Siz hiç bu dünyada birine cennetin huzurunu bağışlıcak kadar cesur oldunuz mu? Koşulsuz birini ya da bişeyleri paylaştınızmı?Bir keresinde de kendi mutluluğunuzu önemsemeden başka insanların mutluluktan sarhoş olmasını düşleyip bunun için elinizden geleni yaptınızmı?Her şeyi herkesi suçlamakdan vazgeçip defalarca hatayı kendinizde aradınızmı?Bir gün yerden bi çöp parçasını kötü göründüğü için değil de size  kucağını sonsuz kere açan toprağa saygısızlık olduğu için yerden kaldırıp saatlerce cebinizde çantanızda taşıdınızmı...
Biz insanoğlu adına çok nankör davranan varlıklarız.Benliğimiz kabul etmemekde ve ayıplayıp yok etmek de üstümüze yok...
Siz hangi ağaçın ömrünü asrını sırf aynı manzarayla,aynı toprakla geçirmek zorunda olduğunu düşünüp kendini içten içe çürüttüğünü gördünüz..Hangi anne balıkların son yavrusunu bi haine kaptırdıktan sonra doğurmaktan vazgeçtini duydunuz?
Ben aynı insanla bir ömür paylaşmaktan hiç memnun olmayan çok insan(!) gördüm,duydum.Onunla geçirdiği saniyelere dayanamayarak için saran öfkeyle etrafında ki her şeyi büyük bir öfkeyle katleden bundan bir an bile tereddüt etmeden onurla yaşayanlar gördüm..Ne acıydı,insanları sırf düşleri için seven ben için.
Kim ekti onca insanın yüreğine bu kötülük tohumunu.İlk duyguları kim katletti,ilk kim birinin kalbini umarsızca bencilce kırdı,hatta yok etti..
Dünya da düşleri çalınmış kaç insan var düşündünüz mü?Siz geçici hazlar için koşuştururken,elleri kolları tek suçu bu dünyaya bedenen daha zayıf gelmek oldukları için en zifiri karanlıklara prangalanmış kaç varlık aç,susuz,göz yaşları içinde sayabildiniz mi?Bazen lokmalarınız boğazınızdan zorla geçerken bunu vicdanen yapamadığınız oldu mu?Asıl cennetin insanlara bu dünyada bahşedebileceğiniz mutluluğunun olduğunun farkında mısınız?..Bakmamız gereken aynalar değil lütfen onunla mutlu olmayın? Siz kaç aynanın size nasıl bir yüreğe sahip olduğunuzu gösterdiğinizi gördünüz? Ben hiç görmedim..
Ama birlikte bu dünyada yaşadığım her canlıyla bir şeyleri paylaştıkça,nasıl bir yüreğe sahip olmam gerektiğini anlamaya başladım.
Ben ilk Annem'i sevdim..Sonra Babam'ı sonra onların insan olduğu bildiğimde tüm insanlığı sevmeyi öğrendim.Çünkü ben ilk sevmeyi öğrendim..!
Sonra annem bana paylaşmayı öğretti,paylaştıkça daha da çok sevmeyi..Babam elimi tutup bana ilk adımlarımı attırdığında bana güvenmeyi öğretti..Sonra arkadaşlarım,dostlarım oldu benim onları tanıdıkça aynı isme,aynı şekle,aynı düşlere sahip olmadığım her şeye saygı duymayı ve birlikte yaşamayı öğrendim.Sonra da bahçede uçuşan kuşları,koşuşturan kedileri,köpekleri,renk renk açan çiçekleri,bize hiç bıkmadan meyve veren renk veren ağaçları gördükçe asla yalnız olmadığımı öğrendim.Her zaman sevebileceğim,sırtımı güvenle yaslayabileceğim onlarca binlerce şeyle aynı anda yaşadığımı farkettim,ve inanılmaz sevdim. 
Hepimiz çocukken farkında olmadan neler öğrendik bu dünyada,iyi olmaya sevmeye güvenmeye inanmaya dair.Peki bir zaman sonra kimler ya da bizler ne zaman unuttuk bu öğrendiklerimizi?Kim bizden neden aldı düşlerimizi?Neden izin verdik..
Yeni yeni öğreniyorum..Kimisi hayallerini satmış,kimisi çaldırmış,kimisi ise hiç hayallere sahip olmamış.
Ne acı sevmeye güvenmeye inanmaya sahip onca değer onca şey varken kimisi bunları görmüyor kimisi görmezden geliyor..
Siz hiç birini öldürdünüz mü? Ya da birini çok sevdiğiniz için üzüldünüz mü? Ben kimseyi öldürmedim ve kimseyi sevdiğim için de üzülmedim..
Çünkü ben ilk sevmeyi öğrendim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder